Gebelik, erkekten gelen spermin
kadının yumurtalıklarından atılan yumurta hücresini
döllediği andan itibaren başlar. Bebek, bu andan 8. haftanın
sonuna kadar olan dönemde embriyo, 8. haftadan sonra doğuma
kadar olan dönemde ise fetus olarak adlandırılır. Embriyo,
endometrium adı verilen rahim içi tabakaya yerleştiği andan
itibaren HCG (human chorionic gonadotropin) adı verilen
gebelik hormonu, embriyoyu çevreleyen hücrelerce
salgılanmaya başlar. Gebelik testlerinde esas, bu gebelik
hormonunun saptanmasıdır. HCG hormonunun yapısının bir kısmı
diğer bazı hormonlarla benzerlik gösterdiğinden HCG
hormonunun beta fraksiyonunun, yani ßHCG' nin ölçümü
yapılır. Gebelik ilerledikçe kanda giderek artan ßHCG, belli
bir eşik düzeyini aştıktan sonra idrarda da çıkmaya başlar
ve idrarda gebelik testinin pozitifleşmesini sağlar.
İdrar testleri gebeliğin olup
olmadığını saptayabilirken kandan yapılan gebelik testi,
kandaki ßHCG'nin miktarını saptar. Onun için kan testi, daha
adet gecikmesi bile olmadan gebeliğin varlığı veya yokluğunu
saptayabilir. İdrar testinin güvenilirliği, idrardaki
ßHCG'yi düşük seviyelerde bile saptayabilmesine bağlıdır,
ancak hiçbir zaman kan testinin güvenilirliğine ulaşamaz.
İdrar testinde gebeliğin varlığı saptandığında yanlışlık
olasılığı düşüktür; ancak yokluğu saptandığında erken
gebelik olasılığı göz önüne alınarak testin bir süre sonra
tekrarlanması gerekir. Kanda bakılan ßHCG hormonu, idrar
testinin saptayamadığı veya ultrason ile görülemeyen
gebeliklerin tespitinde kullanılmasının yanında, dış gebelik
, düşük , mol gebeliği (üzüm gebeliği olarak da bilinir)
gibi durumların teşhisinde ve takibinde de kullanılan çok
değerli bir testtir.
GEBELİĞİN ULTRASONLA TANISI
Adet gecikmesi bir hafta
olduğunda, yani gebelik 5 haftalık olduğunda vaginal
ultrasonla gebelik kesesi görülebilir; karından bakılan (abdominal)
ultrasonla görülebilmesi için gebeliğin en az 6 haftalık
olması, yani adeti 2 hafta geçmesi gerekir. Gebelik testinin
pozitif çıkması vücutta gebelik varlığının kesin kanıtıdır
ancak gebeliğin rahim içinde olup olmadığı sadece ultrasonla
saptanabilir. Ultrason ayrıca gebeliğin kaç tane (yani tekiz
veya çoğul gebelik ) olduğu hakkında da bize bilgi verir.
Ultrasonda gebelik kesesinin görülmesinden sonraki basamak,
bu kesenin içinde embriyonun ve kalp atışının gözlenmesidir.
Çok nadir olarak embriyo içermeyen gebelik kesesi (boş kese=
boş gebelik= blighted ovum= anembriyonik sak) oluşabilir,
ancak bu da embriyonun henüz görülemediği erken bir
gebelikle karıştırılmamalıdır.
Gebelik kesesinin çapı 25
mm olmasına rağmen içinde embriyonun görülmemesi, boş kese
tanısını koydurur. İlk trimester (gebeliğin ilk 3 ayı)
içinde yapılan ultrasonografinin en önemli yararlarından
biri de, son adet tarihinin tam olarak bilinemediği (adet
düzensizlikleri, emzirirken hamile kalma, vb.) durumlarda
gebelik haftasının saptanmasıdır. Gebelik yaşını tam
doğrulukla tespit etmek için 1 ay arayla iki ultrason ölçümü
yapmak uygun olacaktır. Gebelik haftasının belirlenmesi,
bebeğinizin büyüme-gelişmesinin izlenmesinde (özellikle IUGG
açısından), yapılacak testlerin (Üçlü test vb)
zamanlamasında ve doğum tarihinin planlanmasında önemlidir.
www.kadinvegebelik.org